Yıllardan beri Safranbolu, kent dokusunun güzelliği ile tanınır. Korunmaya çalışılan evleri ve yeniden yaşatılmaya başlanan arastası ile canlı bir müze niteliğini sürdürür. UNESCO'nun "Dünya Mirası Listesi"ne aldığı Safranbolu bu özellikleri ile de her yıl binlerce turistin uğrak noktasıdır. Ve yörede, buradan başka, yıllar boyu böylesi bir güzellik ne bilindi ne de tanındı...
Oysa, 20 kilometre doğusunda Safranbolu'nun, Kastamonu yolundan yaklaşık bir kilometre içeri girildiğinde, bir başka müzenin daha yaşadığı nedense pek anlatılmaz.
Tarihi Yörük Köyünde Bulunan Osmanlı Kaldırımları |
Asfalttan sapılıp, tepeye doğru tırmanıldıkça Karadeniz'in acı yeşilli sarıp saramalar dar yolu. Yamacın düzlüğe dönüştüğü noktasındaki mezarlık, onlarca asrın yaşanmışlığının bir belgesi gibi duran taşları ile suskundur.
Tarihi Yörük Köyü'nün Dar Sokakları ve Asma Ağaçları |
Sonra, dar sokaklarıda bulanan birbirine paralel tarihi Osmanlı evlerinin bahçelerini saran asma ağaçlarının gölgeleri serinletir bizleri. Kimi evler restore edilip ilk günün güzelliğine döndürülmüş, kiminin yüzlerinden zamanın yorgunluğu okunuyor.
Tarihi Yörük Köyünde Bir Kısmı Onarım Görmüş Tarihi Osmanlı Evi |
Yörük Köyü'nün Sakinleri
Yörük köyü, "yapanların da, koruyanların da ellerine sağlık" dedirdecek kadar canlı ve cıvıl cıvıl. Çünkü, öylesine sahip çıkmışlar ki köylerine, görülmeye değer. Kimi köylerinden çıkmamış, çıkanlarsa yılın belli zamanlarında gelip kalıyor evlerinde aylarca. Çünkü, "Bu köy bizim" diyor, Yörük Köyü'nün sakinleri. 140 haneli köyün hiç terk edilmeyen 62'sinde 240 insan yaşıyor. 43 evin sahipleri, Yörük Köyü'nün başka kentlerde oturan 180 ferdi ise yılın belli zamanlarında gelip iki-üç ay köylerinde yaşamanın keyfini sürüyor.
Harun İstenci Safranbolu'da Bulunan Tarihi Yörük Köyünde |
Biz sıcak bir Temmuz ayında, mübarek Kurban Bayramı'nın tam ortasında ayak basmıştık bu tarihi köye, bazı evler turistlere açıkken, bazı evlerin ise içerisinde yaşayan yerli insanlar vardı. Kapılarda "özel mülktür, girilmez" tabelası pek yok, bu yüzden bazı turistler evlerin bahçelerine veya kapısı açıksa evin içine girebiliyor farkında olmadan. Neyse ki köyün sakinleri anlayışlı ve güler yüzlü, nezaketle karşılıyorlar herkesi.
Yörük Köyünde Her Yer Araba!
Yörük Köyünde beni en çok rahatsız eden durum ise her yerde araba olmasıydı, normal şartlarda fazla araba olunca köyün girişindeki otoparkta belirli bir ücret karşılığında arabanızı bırakıp köyün içine yayan devam ediyorsunuz. Lakin az ziyaretçi olduğu zamanlarda köyün kapılarını arabalara açıyorlar ve ne yazık ki ne köyü arabalardan rahat gezebiliyorsunuz, ne de köyün fotoğraflarını kolay çekebiliyoruz.
Köyün her yerinde bulunan park halindeki arabalar köyün tarihi manzarasını bozuyor. |
Yörük Köyü'nün Tarihçesi
Köyün ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte; köyde yaşayan yerli halkın atalarından aktarılan efsaneye göre, köyün ilk kurucularının Kayı Boyu'nun Karakeçili aşiretinden olan Hüseyin, Davut ve Hacı isimli üç kardeşin yerleşmek amacıyla köyün bulunduğu yeri seçtiklerini, daha sonraları kardeşlerden Davut ve Hacı'nın obaları ile birlikte buradan ayrılarak şimdiki Davutobası ve Hacılarobası köylerini kurdukları, Hacı Hüseyin'in ise obası ile birlikte Yörük Köyünde kalarak köyün ilk kurucusu olduğu halk arasında anlatılmaktadır. Bu kuruluş efsanesi Davutobası ve Hacılarobası Köylerinde de benzer şekilde ifade edilmektedir.
Köyün kuruluşu ile ilgili olarak yöre tarihi incelendiğinde; Anadolu'nun Malazgirt savaşı sonrası yoğun göçebe akınına uğradığı ve 11. ve 15. yüzyıllar arası özellikle Ankara ve Kastamonu bölgesine 100.000 çadırlık kayı boyunun yerleşmiş olduğu göz önüne alınırsa atalarımızın 15. yüzyıl öncesinde konar göçer yörükobası olarak yörede bulundukları tahmin edilmektedir. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun idari bir birimine teşkil edilen köyün o dönemde çevre köylerle birlikte oluşturulan YÖRÜKAN-I TARAKLI BORLU (Namı diğer Göçebeyler, Göçenbeyler) adlı kazanın merkezi olmuştur. Başlangıçta merkezi Kütahya'da olan Vilayeti Anadolu Beyliğine bağlı, Bolu sancağına müteakiben Viranşehir (Safranbolu) sancağına, daha sonrada Kastamonu sancaklarına bağlı kaza merkezi olarak 19. yüzyılın son çeyreğine kadar bu idare yapısını sürdürmüştür.
19. yüzyılın son çeyreğinden sonra idari yapısı iki mahalleli muhtarlığına dönüşmüştür. Önceleri Zonguldak ili Safranbolu ilçesine bağlı iken günümüzde Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı Yörük Köyü olarak konumunu sürdürmektedir.
Yörük Köyü Nerede?
Bu içerik Harun İstenci tarafından aşağıda belirtilmiş olan kategoriler altında oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. İçeriğin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur. | İstenci Systems
1997 yılında İstanbul'da dünyaya geldi ve memleketi Kastamonu. Çocukluğundan bu yana bilgisayar sistemleri üzerinde çalışıyor ve internet üzerinde içerik üretiyor...
Harun İstenci Resmi Web Sitesi | Hakkında Daha Fazla > |
Yorum Gönder
Yorum alanı herkese açıktır. Olağan dışı bir yorum algılandığında topluluk politikalarımız gereğince 24 saat içinde kaldırılacaktır.