Bursa Ulu Camii ve şadırvanı. |
Bursa Ulu Camii hakkındaki rivayetlerden birisi de; Kıble yönündeki “vav” harfi altında kırk gün üst üste sabah namazı kılan kişinin Hz. Hızır ile karşılaşacağı yönündedir. Kıble duvarı üzerinde bulunan Kabe kapısının örtüsü Yavuz Sultan Selim tarafından hediye edilmiştir. 1815 yılında tek parça mermerden oyulan tas kürsü üzerinde farsça olarak "disem muayyenden ars asa azadır / ne rana kursi dikes edadır" yazılıdır.
Caminin inşası bitip açılışı yapılacağı gün ilk hutbe okuma görevi Padişahın damadı Emir Sultan'a verilmiş, o da Somuncu Baba gibi bir büyüğümüz varken bize düşmez diyerek teklifi geri çevirmiştir.
Cami ayrıca Arap Saati'nin çocukluk günlerinin en önemli mekanlarından biri olmuştur. Pencereler içinde bulunan yüzlerce Kur'andan çıkan pul, takvim yaprağı, kimi evrak ve doğum-ölüm kayıtları çocukluğu garip şekilde etkiler. Bazen tek yaprak halinde Hüsn-i Hatla yazılmış Kur'an sayfalarına da rastlanır.
Bursa Ulu Camii içerisinde bulunan hat levhalara bir kaç örnek... |
Vakti zamanında bir ihtiyardan dinlediğim Ulu Cami mimarilerinin minare hikayesi;
Cami inşaatına başlandığında minareyi yapacak olan usta kalfasını, çırağını ve amelelerini toplar ve ilk olarak Kozahan-İpekhan tarafındaki kıbleye göre soldaki minarenin inşaatına başlar.uUsta daha minarenin çeyreğine gelmeden bakar ki yanındaki çırak usta olmuş.
Çırağa: "Evladım git öte yana ikinci minareye başla!" der.
Çırak yanına aldığı kalfa ve çıraklarla başlar çalışmaya, amma sürekli işi yavaşlatma telaşındadır. Ustasının minaresi ağır ağır yükselirken saygısızlık edip ustasını geçmek istemez. Sürekli işi yavaşlatır, yeni yeni şeyler yapar; yok kaidesi şöyle olsun, pabuç koyalım taşı şöyle olsun, gövdesi, şerefesi derken ustasını geçmeye engel olamaz. Bitmek üzeredir minare, bir külahı eksik kalmıştır.
Diğer minare bitmek bir kenara şerefe bile yeni yapılır. Duruma sinirlenen ustası fırsatı bulduğunda çekici kaptığı gibi başlar kovalamaya; çırak tereddütsüz dalar minareden içeri... Ustası bakar ki kaçacak yeri yok "hahhh!" der "şimdi kafanı ezdim senin!" peşinden dalar en tepeye kadar çıkar ama külahı eksik minarenin tepesinde bir başına kala kalır. Bir bakar iki çıkış var, bir çıkıştan çıkan çırak, tepeye varınca diğerinden aşağı inmiş. Usta yaptığından utanır ve kendini minarenin tepesinden aşağı bırakır.
O çırağın ince düşüncesi sayesinde Tophane tarafındaki minare çift çıkış, İpekhan tarafındaki minare ise tek çıkış olarak kalmıştır.
Eğer bir gün yolunuz düşerse kuyumcular çarşısının kuzey kapı girişinin üst tarafındaki çam ağacının gölgesine oturup minareyi izleyin.
"Çırak ustayı sollamazsa meslek ölür, hatalı sollarsa çırak ölür."
Bursa Ulu Camii Nerede?
Adres: Nalbantoğlu, Atatürk Cd., 16010 Osmangazi/Bursa
Bu içerik Harun İstenci tarafından aşağıda belirtilmiş olan kategoriler altında oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. İçeriğin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur. | İstenci Systems
1997 yılında İstanbul'da dünyaya geldi ve memleketi Kastamonu. Çocukluğundan bu yana bilgisayar sistemleri üzerinde çalışıyor ve internet üzerinde içerik üretiyor...
Harun İstenci Resmi Web Sitesi | Hakkında Daha Fazla > |
Yorum Gönder
Yorum alanı herkese açıktır. Olağan dışı bir yorum algılandığında topluluk politikalarımız gereğince 24 saat içinde kaldırılacaktır.