|
Mark Zuckerberg Mobile World Congress - Barselona 2016 |
Yukarıda görmekte olduğunuz fotoğraf Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg'in 2016 yılında Barselona'da Mobile World Congress 2016'da çekilen bir fotoğrafı. Aslında bu fotoğraf şuan için sizlere sıradan gelse de gelecek yıllar için bam başka bir konuya dikkat çekiyor. Kongrede Samsung'un sunduğu ve tanıttığı VR yani sanal gerçeklik konusu üzerine Samsung ile ortak bir sunum yapan Mark Zuckerberg sahneye ilerlerken çekilen bu fotoğrafı baya dikkat çekti ve şu sıralar sosyal medya üzerinde konuyu farklı bir başlık adı altından paylaşan kullanıcılar benim de dikkatimi çekmeyi başardı. Teknoloji bağımlılığı ve gelecekte insanlığın durumu nasıl olacak bunun üzerine biraz konuşacağız...
Sosyal medyanın gelişimi...
Öncelikle sosyal medya konusu üzerinden ilerleyelim. Yıllar önce milenyum yıllarının başları 2000 ile 2005 yılları arasında sosyal medya denilen, insanların internette rahatlıkla kendi içeriklerini, kendi hayatlarına dair anlarını paylaşabilmek çeşitli internet hizmetleri çatısı altından kolaylaştı. 2005 ve onu takip eden yıllarda Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar insanların baya ilgisini çekti. O yıllarda yaşadıklarımızın ve paylaştıklarımızın çoğu metindi, sonra fotoğraflardı. Şimdi videonun olduğu dünyaya giriyoruz. İnternet teknolojisi gelişti kalite arttı, insanlar artık hayatlarının her anını internet üzerinde yayınlar oldu, resmen kendi kendilerinin reklamını gerek gönderi olarak gerek hikayelerde kısa videolar olarak paylaşır oldu...
360 derecelik hayat...
Hayatımıza yeni bir teknoloji girmeye başladı
VR Virtual Reality yani sanal gerçeklik. Artık o bildiğiniz videolar karenin dışına çıkıyor ve 360 derece oluyor. Giyilebilir aygıt olan sanal gerçeklik gözlüğü ile her anı her yerde sanki yerindeymiş gibi yaşaya biliyoruz. Doğada ve tarihi mekanlarda gezebiliyoruz ve yerimizde keşfede biliyoruz. Etkileşim kurup teknolojiye dokunabiliyoruz.
Teknoloji bağımlılığı...
Çok değil, kısa bir süre zarfından bahsettik, 15 yıl öncesine kadar internet ortamında metinler, ardından fotoğraflar paylaşılıyor, paylaşılarak çoğalıyor ve insanlar arasında devasa bir ağ oluşuyor. Son zamanlarda internette video paylaşımı oldukça arttı, insanların sosyal medyaya olan ilgisi, durmadan hayatlarına dair anıları paylaşmaları ve birbirleriyle iletişim kurmaları, bunlar gün geçtikçe arttı ve artmaya da devam ediyor! Çevremde neredeyse hemen hemen herkesin her hangi bir sosyal medya hesabı var ve bu da yetmezmiş gibi ikincil bir ad ile sahte veya başka amaçla bir hesap daha açıyorlar. Herkesin elinde bir telefon ve herkeste bir sosyal medya hesabı! Bu sigara gibi, alkol gibi vb. maddeler gibi uyuşukluk veren bir bağımlılık değil, tamamıyla bambaşka bir bağımlılık! Teknoloji her geçen gün gelişiyor, her geçen gün küçülüyor ve güçleniyor. Telefonlar, kablosuz internet ve kablosuz diğer teknolojiler, pil ömrü vs. tüm bunlar gelişe dursun diğer yandan sanal gerçeklik ile sabit durduğumuz yerden 360 derecelik yaşantı ile insanlarla iletişime geçip hiç bir yere gitmeden her işimizi halledip, çıkıp dünyanın bir ucunda gezebiliyoruz. Bunu hiç bir enerji sarf etmeden yapabiliyoruz. Bu böyle devam ederse çok ağır sonuçlar ortaya çıkacak ve insanlığın beyni ve vücudu git gide körelecek. Şişman, obezite bir toplum, körelmiş ve hiçbir şey düşünemeyen beyinler ortaya çıkacak! Gelişen yapay zeka daha da gelişecek ve şu an kullandığınız Siri, Google Asistan ve Cortana gibi her geçen gün gelişen yapay asistanlar bizim yerimize kararlar verecek bizi yönlendirecek.
Peki ya bunu yapanlar?
Hiç dikkat ediniz mi? Bu hizmetleri bize sağlayanlar bizleri bu hale getirip milyon dolarlık servet kazanan kişiler günlük hayatlarında bu teknolojileri ne kadar kullanıyor. Bu konuya eleştirmeden dikkatli bir şekilde yaklaşmaya çalışacağım. Sizlere sadece bir veya bir kaç örnek vereceğim; Microsoft'un kurucusu Bill Gates, bir zamanlar dünyanın en zengin iş adamıydı, gerçi şuan bile en zenginlerin olduğu listede adı başı çekiyor. Bu üstat, yani Gates kesinlikle çocuklarını bilgisayar başına oturtmadan yetiştirdi. Mark Zuckerberg asla arkadaşlarının neler yaptığını sosyal medyadan ve özellikle kendi kurduğu Facebook adlı sosyal medya üzerinden takip etmiyor ve onlarla sosyal ağlardan iletişim kurmuyor. Jennifer Lopez'in çocuklarına uyguladığı bir hareket dikkatimi çekti; Lopez, çocuklarının video oyunları oynayabilecekleri ve iPad'lerini kullanabilecekleri eğlenceli bir gün oluşturdu. Hafta içi çocuklarının elektornik cihaz kullanmasına izin vermeyen Jennifer Lopez, hafta sonu çocuklarına sınırsız erişim sunuyor. Diğer dikkatimi çeken bir ünlü ise Megan Fox, asla çocuklarının sosyal medya kullanmasına izin vermiyor. Brad Pitt ve Angelina Jolie ise çocukların çevrimiçi olarak neler yaptığını izleyen bir “siber güvenlik ekibi” oluşturdu. Megan Fox, sosyal ağlarda çocukların beğeni ve takipçiyi çok önemsediklerini bu nedenle bu platformların “toksik” olduğuna inanıyor. Jennifer Lopez, Angelina Jolie ve Megan Fox bunun çocuklarının benlik saygısına zarar verebileceğini düşünüyor.
Aslında çevremde de çocuklarına interneti, telefonu ve bilgisayarı, hatta televizyonu bile yasaklayan bir çok kişi var. Bu tip kararlar belki kimileri için cahilce, belki de canice gelebilir. Her ne kadar absürt karar gibi gözükse de çok mantıklı kararlar ve tarafımca destekleniyor. Sizin ne düşündüğünüzü bilmem ama bilsem de iyi olur. :) Sizce bu bağımlılığın önüne geçmek ve özellikle de çocukların üzerinde gelişimi engellememesi için daha neler yapılabilir. Alt kısımda yorum alanında aydınlatıcı fikirlerinizi ve eleştirilerinizi bildirirseniz sevinirim.
Esen kalın...
Bu içerik Harun İstenci tarafından aşağıda belirtilmiş olan kategoriler altında oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. İçeriğin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur. | İstenci Systems
Ana Sayfa
Blog
Hiçbir uyuşturucu satıcısı uyuşturucu kullanmaz...
Harun İstenci Hakkında
1997 yılında İstanbul'da dünyaya geldi ve memleketi Kastamonu. Çocukluğundan bu yana bilgisayar sistemleri üzerinde çalışıyor ve internet üzerinde içerik üretiyor...
Önemli bir konuya değinmişsin! :)
YanıtlaSil